“İletişim bir lider için vazgeçilmez bir yetenek olmalıdır. Söyleneni anlamak. Güçlü dinlemenin özü budur; iletişim denkleminin diğer tarafıdır. Tüm aklın ve kalbinle aktif olarak dinlemezsen iyi bir lider olamazsın.” – Richard Branson, Virgin Group Kurucusu
Aslında Nöro Satış sağlıklı iletişimin ta kendisidir. İletişim; çoğu kişinin ustalaşamadığı bir durumdur. Nöro Satışın en çok üzerinde durduğu şey, düşünce biçimlerini tanımak, nörolojik süreçlerin etkinliğini artırmak ve onu yönetebilme becerisini kazanmaktır.
Bizler bu gerçekten yola çıkarak Duyusal Farkındalık ve Nöro Bilim eşliğinde iletişimin olmazsa olmazlarına göz atacağız:
“Nöro“ olarak tanımladığımız şey beş duyu organımızı kullanarak deneyimlerimizi bilinçli veya bilinçdışı süreçlere dönüştüren sistemin adıdır. Beynimizin ve sinir sistemimizin tüm görevlerini ifade eder.
“Nöro Bilim“ beyin, biliş, hatta kişiliğin araştırılması için çeşitli yöntemleri bünyesinde barındıran yeni bir disiplindir.
“Nöro Pazarlama“ tüketiciyi daha etkili anlama çabası içinde “Pazarlama İletişimi” ve “Nöro Bilimin” bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir alandır. Biz Nöro Pazarlama ile “tüketiciler kararlarını bilinçdışının oluşturduğu algılar ile verir, daha sonra bu kararları anlamlandırır ve onaylarlar” kavramını esas alıyoruz. Aslında insan ilişkilerinin temelinde her şey anlamak ile başlar. Tüketiciyi ikna etmek, onun davranışlarında değişim görmek için önce anlamak ve özellikle karşıdaki kişinin algı potansiyelini öğrenmek gereklidir. Bir tanım yapmak gerekirse Nöro Pazarlama, yaşamlarımızda her gün aldığımız satın alma kararlarına yön veren bilinçaltı düşünceler, duygular ve arzuları açıklığa kavuşturmanın anahtarıdır.
“Nöro Satış“ ise düşünce biçimlerini tanımak, nörolojik süreçlerin etkinliğini artırmak ve onu yönetebilme becerisini kazanmak için kullanılan yöntemler bütünüdür. Tüketiciyi ikna etmek için Nöro Bilimden yaralanarak beynin yapısını, bilinç ve bilinç dışı etkileşimleri, tüketici ile eşleşerek satış yapmayı ele alır. Aslında eğitim, satış, reklam, danışmanlık gibi farklı alanlarda çalışan kişilerin tümünün isteği karşısındakinin düşünce ve duygularını etkilemek değil midir?